10 Mayıs 2010 Pazartesi

Futbolun Gelişiminde Demiryollarının Etkisi


Size futbolun bütün dünyada bu kadar çok sevilmesinin en önemli sebeplerinden birisi demiryollarıdır desem tepkiniz ne olur? Veya bütün dünyada isimleri ‘Lokomotif’le başlayan kulüplerin tesadüf olmadığını? Kafanız karışmasın. Hepsinin kendi içinde çok güzel hikayeleri var…
1871’de Charles W. Alcock ilk FA Cup’ın düzenleneceğini duyurdu. Ancak önemli bir problem vardı. Bütün maçlar Londra’da oynanacaktı. Bu yüzden katılmak isteyen 15 takımdan 3ü ulaşım masraflarını karşılayamayacağını belirterek turnuvadan çekildi. O günlerde iyi bir işçinin günlük 2 pound’dan daha az bir ücret aldığını düşünürsek, Londra’daki bir turnuvayı yerinden takip etmenin zorluklarını daha iyi anlayabiliriz. Nitekim bugünlerde 75000 kişilik Millennium Stadı’nı hınca hınç dolduran İngilizler’in ilk FA Cup finaline sadece 2000 kişi tanıklık edebildi. 1889’da futbol ligi kurulduğunda Lancashire ve Midlands bölgelerinden lige katılan altışar takım kendi aralarında aldıkları kararla Sunderland’i lig dışında bıraktılar. Sebep yine aynıydı: Ulaşım masrafları.1872’deki ilk FA Cup finalinden 29 yıl sonra oynanan Tottenham-Sheffield United finalini ise 114.000’den fazla seyirci izledi. Bu kadar çok seyirciyi maça getirense demiryollarının sağladığı hızlı ve ucuz taşımacılıktı.
Stamford Bridge, White Hart Lane, Highbury, Old Trafford… Bu dört stadyumdan Highbury haricindeki üçü halen Chelsea, Tottenham ve Manchester United tarafından kullanılıyor. Highbury ise Arsenal tarafından 93 yıl kullanıldıktan sonra şimdilerde üzerine kulübün inşa ettirdiği apartmanlara ev sahipliği yapıyor. Peki İngiliz futbolunda söz sahibi bu dört kulüp, sadece söylenişleri karizmatik olduğu için mi bu stadları seçtiler? Veya federasyonun 1923’den itibaren bütün FA Cup finallerini Wembley’e alması keyfi bir uygulama mıdır? Elbette ki hayır. Bu stadların ortak özelliği hepsinin demiryolu istasyonlarına olan yakınlıkları. Premier Lig’in bugün ekonomik, idari ve sportif anlamda dünyada öncü olmasının temelleri o günlerde atıldı…
Tenis ya da kriket gibi Kraliyet ailelerine özgü olmaktan çok futbol, öğrenci ve işçi sınıfı arasında popüler bir spordu. Belki de hızla tüm dünyaya yayılmasındaki ana etken de hitap ettiği kitleden kaynaklandı. Özellikle demiryolu işçileri arasında bir süre sonra iş dışı vakitleri değerlendirmek için en keyifli aktivite haline geldi. O zamanlarda kurulmuş ve hala faaliyetlerine devam eden, dünya üzerinde isminin başında ‘Lokomotiv’ bulunan birçok futbol kulübü var: Lokomotiv Moskova, Lokomotiv Sofia, Lokomotiv Astana… Demiryolu işçileri ezilmenin, sömürülmenin acısını futbol topuna tüm güçleriyle vurarak çıkardılar. Gelişmekte olan ve demiryolu yapımına başlayan tüm ülkelere bu oyunu götürerek günümüzün futbol çılgınlığının ‘endüstriyel olmayan’ kısmının temellerini attılar…
Türkiye’de ise TFF kayıtlarına göre 38 adet Demirspor var. Ama yalnız ve güzel ülkeminkiler Beden Terbiyesi Kanunu’na koyulan bir maddeden mütevellit. Bu yüzden de günümüzde birçoğu amatör düzeylerde mücadelesini sürdürüyor.
Artık futbol demiryolu işçilerine has bir spor değil. Hepimizin ortak tutkusu. Ama ne kadar gelişirse gelişsin, bu güzel oyunun ününü dünyaya ulaştıran demiryolu emekçileri her zaman tarihteki yerini alacaktır…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder